Dünya milyarderlerle , ultra zenginlerle dolu bir yer.Gelişmekte olan ülkelerde dahil neredeyse dünyanın çoğu ülkesi sayısı oldukça fazla olan milyarderlerle dolu.Dünyada bu kadar çok zengin olabilir ,fakat bu kitlenin belki binlerce katı sayıdaki bir kitle de var;milyoner ve milyarder olmak isteyen insanlar.Ancak zenginlik ,zengin olma başarısını etkileyen birçok faktör olduğu bir gerçek.Bu faktörler yıllar içerisinde önemli bir değişim yaşamış durumda.Hakkında önemli tartışmaların olduğu bir faktör ise Üniversite eğitimi.Kimi şirket patronları,araştırmacılar,dergi yazarları üniversite eğitimini gelişen ve değişen ekonomide zenginliğin vazgeçilmez bir gerekliliği olarak görürken,bir kısım da üniversitenin zenginlik,başarılı bir şirket ve bu yolla servet inşası için elzem görmemekte.
Üniversite eğitiminin bugün iş dünyasının her alanında iş alımlarında olmazsa olmaz bir kalifiye olduğu bir gerçek iken ,kendi işini kurmakta yani bir girişimci olmaktaki önemi nedir?Bu konu dikkatle incelenmesi gereken bir konu olmakla birlikte geçmiş ve güncel iş dünyasında başarılı olmuş,önemli servetlere sahip olan girişimcilerin,patronları incelemekte fayda var.Türkiye ve Dünyada bu durum nasıl?
Türkiye’nin en zengin insan ve şirketleri konusunda ilk akla gelenler şüphesiz Koç Holding,Sabancı Holding,Doğuş Grup ,Yıldız Holding ve Fiba Holdingtir. Bunlardan en bilineni Koç ve Sabancı Holdingin geçmişleri elli sene ve yukarısına dayanıyor.Ve bu holdingler inşa edilirken tabii ki kurucuları Vehbi Koç ve Hacı Ömer Sabancı ve Sabancının bugünlere gelmesinde büyük katkıları olan Sakıp Sabancının üniversite eğitimleri yoktu.Üniversite eğitiminin elzem olmadığını iddia edenler genelde bu örnekleri göstermekte.Ancak şu da bir gerçek ki elli yıl öncesinin başarılı olma gereklilikleri ile bugünün gereklilikleri oldukça farklı.Teknolojinin son yirmi-otuz yılda geldiği nokta ,iş dünyasını ,ekonomiyi ve finansı da çok farklı noktalara getirmiş,neredeyse her alanda en önemli etken haline gelmiştir.Teknoloji ile birlikte global ticaret gelişmiş,uluslararası işbirlikleri networkler öncesine göre oldukça gelişmiş ve değişmiştir.Bu da beraberinde küresel ölçüde servet sahiplerini ortaya çıkarmıştır.Bu nedenle teknolojiyi etkin kullanmak ,pozitif ve negatif etkilerine vakıf olmak ,bugün başarılı ve büyük bir şirket ve girişime sahip olmanın ,bu yolla da zengin olmanın vazgeçilmez bir unsurudur.İşte tam bu noktada üniversite eğitiminin önemi devreye girmekte.Yenilikçi teknolojiye vakıf olmanın yolu üniversitelerden geçiyor.
Üniversite eğitimi elbette yalnızca teknolojiyi öğrenme ve benimsemede önemli değil.Bir iş adamı,girişimci yatırımcı olabilmek için her zaman kritik düşünme,kriz yönetimi , inovatif ve kreatif gibi özelliklerin yanında finans yönetimi,işletme bilgisi,pazarlama ve satın alma gibi alanlarda etkin bilgilere sahip olmak gerekir.Tüm bu özelliklerin ediniminin başladığı ve büyük ölçüde geliştirildiği yer üniversitelerdeki lisans ve master eğitim süreçleridir.Ticaret eski ticaret değil,ekonomi eski ekonomi değil.Günümüz küresel ve nasyonel ekonomileri büyük ölçüde teknoloji, inovasyon ve dinamizm gibi temel sütunlar üzerine yerleştirildiği için üniversite eğitiminin şüphesiz bir zorunluluk olduğu çok açık.Bir kaç örnekle bunu inceleyebiliriz.
Murat Ülker, Yıldız Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı eğitimini İstanbul Erkek Lisesinden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesinde devam ettirmiş,ardından da çeşitli yurt dışı kaynaklı üniversitelerde eğitimini pekiştirmiştir.Kaliteli bir eğitim gördükten sonra babasından devraldığı holdingi önemli noktalara getirmiş,bisküvi sektöründe Godiva, McVitie’s gibi yurt dışının büyük şirketlerini satın alma yoluna gitmiş,hızlı bir büyüme ile dünyanın en büyük bisküvi üreticilerinden biri haline gelmiş,neticede Türkiye’nin önde gelen küresel ticaret markalarından birini inşa etmiştir.Neticede bugün son senelerin kişisel servet bazında en zengin insanı unvanına sahiptir.Bunun yanında ,FİBA Holdingin kurucusu Hüsnü M. ÖZYEĞİN de iyi bir eğitim geçmişine sahip bir iş adamı. Robert Kolejinden mezun olan Özyeğin ,Amerika ya giderek burada inşaat mühendisliği alanında lisans eğitimi görürken Bankacılık-Finans alanına ilgisi olduğunu fark ettikten sonra Harvard Üniversitesinde bu alan üzerine master eğitimi aldı.Türkiye’de Pamukbank ,Yapı Kredi Bankası gibi Türkiye’nin önemli bankalarında Genel Müdürlük yaptıktan sonra Finansbank’ ı satın aldı ve bu bankayı büyük ölçekli bankalar sınıfına sokma başarısı gösterdi ve 2006 yılında önemli bir miktara sattı.2010 yılı itibariye Fibabanka’ yı kurdu ve bu bankanın da bir miktar hissesini uluslararası alanda satmayı başardı. FORBES dergisinin en zengin 100 Türk listesinde uzun yıllardır bulunan Özyeğin,birkaç defa türkiyenin en zengin iş adamı unvanını kazanmış,2016 yılı itibariyle de Murat Ülker’in ardından Türkiye’nin en zengin ikinci iş adamı unvanına sahiptir.
Diğer ülkelere de baktığımızda durum aynı;üniversite eğitimli iş adamı ve girişimcilerin en zengin listesini önemli ölçüde ele geçirdiğini görebiliriz. Berkshire Hathaway’ ın sahibi Warren Buffett, Google’ ın kurucuları Sergey Brin ve Larry Page Amazon’un kurucusu Jeff Bezos üniversite eğitimini tamamlamış dünyanın en zengin insanlarındandır.Giderek de servetlerini katlamaktadırlar.Ayrıca Fortune Türkiye’nin hazırladığı ABD’nin en zengin 25 insanı listesinin de yaklaşık 20 ismi üniversite eğitimi almış,9 ismi de lisans üstü eğitim almıştır.
Türkiye ve Dünya ekonomisinde dinamikler değişiyor. İnovasyon,teknoloji ve bunlara bağlı Girişimcilik, Finans yönetimi ve bilgisi vazgeçilmez unsurlardan.Bu unsurların en ideal edinim yeri üniversiteler.Eğer isteğiniz başarılı ve güçlü bir şirket kurmak ,bu yolla bir servet inşası ise üniversite sizi bekliyor.
kaynak: http://www.fortuneturkey.com- ABD’nin en zengin 25 insanı
https://tr.wikipedia.org/wiki/Murat_Ülker
https://en.wikipedia.org/wiki/Hüsnü_Özyeğin